Share This Article
ABD Tüketici Ürünleri Güvenliği Komisyonu (CPSC) başkanı Alexander Hoehn-Saric, Çinli e-ticaret platformları Temu ve Shein hakkında soruşturma çağrısında bulundu. Bu çağrı, şirketlerin güvensiz ürünler sattığı iddialarına dayanıyor.
Hoehn-Saric, Kongre’ye yazdığı mektupta, her iki şirketin de ABD’ye “tehlikeli ve yasadışı” ürünler gönderdiğini belirtti. Bu ürünler arasında yasa dışı ürünler, yanıcı tekstiller ve yüksek kurşun içerikli takılar bulunuyor.
CPSC başkanı, bu ürünlerin ABD tüketicileri için “ciddi bir risk” oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, her iki şirketin de ABD yasalarına uymadığını ve güvenlik standartlarını karşılamadığını iddia etti.
Temu, bu iddialara yanıt olarak ürün güvenliğine büyük önem verdiğini ve satıcılarından tüm ürünlerin ABD düzenlemelerine uygun olmasını talep ettiğini belirtti. Şirket, CPSC ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu da ekledi.
Shein ise henüz bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Ancak şirket daha önce ürün güvenliği konusundaki endişeleri ciddiye aldığını ve güvenlik standartlarını sürekli iyileştirdiğini ifade etmişti.
Bu gelişme, Temu ve Shein’in ABD pazarında hızla büyüdüğü bir dönemde geliyor. Her iki platform da düşük fiyatları ve geniş ürün yelpazesiyle özellikle genç tüketiciler arasında popüler hale geldi.
Ancak bu hızlı büyüme, beraberinde bazı endişeleri de getirdi. Amerikalı perakendeciler, Temu ve Shein’in haksız rekabet avantajı elde ettiğini iddia ediyor. Özellikle, bu şirketlerin ABD gümrük vergilerinden kaçındığı yönünde şikayetler var.
Hoehn-Saric’in çağrısı, ABD hükümetinin Çinli teknoloji şirketlerine yönelik artan incelemelerinin bir parçası olarak görülüyor. Son yıllarda TikTok gibi diğer Çinli uygulamalar da benzer güvenlik endişeleriyle karşı karşıya kaldı.
Kongre üyeleri, Temu ve Shein’in faaliyetlerini daha yakından incelemeye başladı. Bazı politikacılar, bu şirketlerin ABD ulusal güvenliğine tehdit oluşturabileceğini öne sürüyor.
Bu soruşturma çağrısı, e-ticaret sektöründe ürün güvenliği ve uluslararası ticaret kuralları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Önümüzdeki dönemde, ABD’nin bu konuda nasıl bir tutum alacağı merakla bekleniyor.