Share This Article
Son on yılda, Shein ve Temu gibi şirketler, ABD’nin ithalat yasalarındaki açıklardan faydalanarak, milyarlarca dolarlık işletmelere dönüştüler. Ancak geçen hafta açıklanan Biden yönetiminin yeni planı, bu uygulamaya son vermeyi hedefliyor. Peki bu değişiklik ne anlama geliyor ve tüketicileri nasıl etkileyecek?
De minimis muafiyeti, 20. yüzyılın başlarında oluşturulan ve belirli bir fiyat eşiğinin altındaki ithalatı vergi ve gümrük vergisinden muaf tutan bir ABD ithalat yasası düzenlemesidir. Başlangıçta sadece 200 dolar olan bu eşik, 2016’da 800 dolara yükseltilmişti. Yönetim, son 10 yılda bu sınırın altında ülkeye giren yıllık sevkiyat sayısının 140 milyondan 1 milyarın üzerine çıktığını belirtti.
Biden yönetimi, belirli tarifelere tabi olan ürünlerin de minimis muafiyetinden yararlanmasını yasaklayan bir başkanlık kararnamesi çıkarmayı planlıyor. Bu kural, Çin’den gelen tekstil ve konfeksiyon sevkiyatlarının yaklaşık %70’ini kapsayacak ve bunların çoğu Shein veya Temu gibi markalardan geliyor. Yönetim ayrıca Kongre’den gelecek yıl ithalat vergilendirmesinde daha kapsamlı reformlar geçirmesini istedi.
Uzmanlara göre, bu değişiklik sadece bu markaların vergisiz ithalatını kısıtlamakla kalmayacak. Aynı zamanda, vergi ödeyen daha yüksek değerli mal üreten markaları düşük maliyetli rakiplerin rekabetinden koruyacak ve potansiyel olarak yasa dışı mal ticaretine karşı mücadeleye yardımcı olacak.
Houston Üniversitesi’nde tedarik zinciri ve lojistik program direktörü Margaret Kidd, “Shein ve Temu gibi Çinli online perakende devlerinin yönlendirdiği de minimis sevkiyatlarında bir gelgit dalgası yaşandı” dedi. “Mevcut hacimler, uyuşturucu kaçakçılığını kolaylaştırma, sahte malların çoğalması, düşük kaliteli ve güvensiz malların hareketi ve kaçırılan vergi görevleri gibi istenmeyen olumsuz sonuçlara yol açtı.“
Ancak e-ticaret nakliye ve fulfilment şirketi ShipTop’un kurucusu ve CEO’su Ash Jamshidpour‘a göre, kural değişikliğinin her yan etkisi ABD müşterileri için faydalı olmayacak. Önerilen değişiklik de minimis muafiyetinin tamamen kapatılması olmasa da, yine de tüm ABD ithalatının yaklaşık %40’ını etkileyecek ve bu neredeyse kesinlikle mal fiyatlarını artıracak.
Jamshidpour, “De minimis muafiyetinin sona erdirilmesi, bir dizi istenmeyen yan etkiye neden olabilir” dedi. “Tüketiciler için bu politika değişikliği, daha önce daha uygun fiyatlı olan mallar için daha yüksek fiyatlar anlamına gelebilir. Benzer stratejiler kullanan daha küçük e-ticaret işletmeleri ve uluslararası işletmeler için, pazara giriş için ek engeller oluşturabilir.“
Küresel nakliye şirketi Freight Right Global Logistics’in CEO’su Robert Khachatryan, “Muafiyetin sona ermesi ayrıca gümrük işlem sürelerini artırabilir ve tüm işletmeler için uyum maliyetleri ekleyebilir” dedi. “Büyük oyunculara yönelik olsa da, sınır ötesi satışlara güvenen daha küçük e-ticaret satıcıları artan kağıt işleri ve olası gecikmelerle mücadele edebilir.“
Bu değişiklik, e-ticaret dünyasında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Tüketiciler, şirketler ve hükümetler, bu değişime ayak uydurmak için stratejilerini gözden geçirmek zorunda kalacak. Özellikle küçük e-ticaret işletmeleri ve uluslararası satıcılar için zorluklar artabilir. Ancak uzun vadede, bu değişikliğin haksız rekabeti önlemek ve yerli üretimi desteklemek gibi olumlu etkileri de olabilir.
Sonuç olarak, Biden’ın bu hamlesi e-ticaret dünyasında dengeleri değiştirecek gibi görünüyor. Tüketiciler olarak, önümüzdeki dönemde alışveriş alışkanlıklarımızı ve bütçelerimizi gözden geçirmemiz gerekebilir. E-ticaret dünyası hızla değişiyor ve bu değişime ayak uydurmak, hem tüketiciler hem de işletmeler için kritik önem taşıyor.